Berza Şimşek
BBC Türkçe
Bu yaz çıkan orman yangınlarında "Türkiye orman yangınlarına müdahalede eksik mi kalıyor?" sorusu bir kez daha gündeme geldi.
Türkiye'de orman yangınlarıyla mücadele Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor.
Muhalefet Türkiye'nin yeterli kara ve hava gücüne sahip olmadığını savunuyor.
Ayrıca eldeki yangın söndürme uçak ve helikopterlerinin kiralanması da eleştiriliyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise eksik müdahale iddialarını kabul etmiyor, "Cumhuriyet tarihinin en büyük" kara ve hava filosu ile yangınlara müdahale edildiğini söylüyor.
BBC Türkçe'nin konuştuğu uzmanlar hava filosunun yeterli olduğunu, yetersiz kalanın kara ekipleri olduğunu söylüyor.
Orman yangınının havadan değil, karadan söndürüldüğüne dikkat çekiyorlar.
Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz ise ek kaynağın hava yerine karadan mücadeleye harcanması gerektiğini savunuyor.
Peki Türkiye'nin hava ve karada yangınla mücadelede gücü ne kadar? Resmi makamlar orman yangınlarına ne kadar hazırlıklı?
Envanterde kaç uçak ve helikopter var?
Orman Genel Müdürlüğü, bu sezon orman yangınlarına 438 ton su atma kapasiteli 27 uçak ve 105 helikopter ile hazırlandığını açıkladı.
On dört İHA da yangın tespitinde kullanılıyor.
Ancak uçak ve helikopterlerin hepsi devlete ait değil. Bir kısmı özel şirketlerden kiralanıyor.
BBC Türkçe'nin gördüğü Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, 27 uçağın 11'i kiralanmış.
Orman Genel Müdürlüğü'ne ait 12 yangın söndürme iki de yönetim uçağı bulunuyor.
Geri kalan iki uçak ise Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'ndan "rezerv güç" kapsamında alınmış.
Aynı kayıttan edinilen bilgiye göre, 105 helikopter arasında 70'i kiralık 73 yangın söndürme helikopteri bulunuyor.
Helikopterlerden dokuzu Orman Genel Müdürlüğü'ne ait, üçü yangın söndürme, altısı da koordinasyon için kullanılıyor.
Geri kalan 26'sı ise rezerv güç.
İzmir'in Ödemiş ilçesindeki yangından hayvanlar da kaçırılmaya çalışıldı (3 Temmuz 2025)
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan savunma ve havacılık editörü Tolga Özbek, Manavgat'ta başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan büyük orman yangınlarının yaşandığı 2021 yazına kıyasla, bu yılki hava filosunun kapasite ve kabiliyet açısından daha iyi olduğunu söylüyor:
"Manavgat yangını çok önemli bir dönüşümü gerçekleştirdi. Farklı kapasitede helikopterler, hem karaya hem suya inebilen uçaklar, insansız hava araçları gibi farklı çözümler ortaya konulmaya başlandı."
Kaç uçak kiralanıyor?
Uçak ve helikopterlerin kiralanması, muhalefet partilerinin "milyonlarca liranın heba edildiği" yorumlarına yol açıyor.
Kimi siyasetçiler, kiralama yöntemiyle hükümete yakın şirketlerin "zengin edildiğini" de öne sürüyor.
Orman Genel Müdürlüğü'nün 2024 faaliyet raporuna göre, 2024'te 15'i uçak, 60'ı helikopter olmak üzere 75 hava aracı kiralandı.
Rapora göre bu hava araçlarının üç yıllığına (2022-2024) kiralanması için 3 milyar 784 milyon TL harcandı.
Bunun 164 milyon TL'si Rusya Acil Durumlar Başkanlığı'ndan kiralanan bir uçak için ödendi.
İzmir'in Ödemiş ilçesindeki yangına müdahale eden bir helikopter (4 Temmuz 2025)
Editör Tolga Özbek, orman yangınlarının yıllık değil, sezonluk bir sorun olduğu için satın alma yerine kiralama yönteminin tercih edilebildiğini belirtiyor:
"Hava araçları zaten pahalı. Yıl boyu onları uçuracak pilotların, teknik ekiplerin maaşını ödeyebilmek, uçakların ve helikopterlerin bakımını yapmak gerekiyor. Operasyonu sağlayacak yapıyı 12 ay ayakta tutabilmek çok da kolay değil."
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz da sadece yangın sezonunda kullanılacak bir hava filosuna yatırım yapmaya "gerek olmadığını" söylüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çeşitli kayıtlarından, kendi filosunu oluşturmak için uçak ve helikopter siparişi verdiği anlaşılıyor.
BBC Türkçe'nin gördüğü 2025 yılına ait kayıtta, 20 adet AT 802 FireBoss amfibik uçak alım sürecinin devam ettiği kaydediliyor.
Bakan Yumaklı CHP'nin bir soru önergesine Ocak ayında verdiği yanıtta, sekiz yangın söndürme helikopteri üretmesi için Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ) ile sözleşme imzalandığını açıklamıştı.
Orman Genel Müdürlüğü, BBC Türkçe'nin sorularına bu haber yayımlanana dek yanıt vermedi.
'Uzun vadeli plan yapılması gerekiyor'
Tolga Özbek, orman yangınlarının sıklaşması, sezonun üç aydan altı aya (Mayıs-Ekim) uzaması ve etkilerinin büyümesinin dünya çapında ülkeleri kendi filosunu oluşturmaya ittiğini söylüyor.
Özbek'e göre bu nedenle Türkiye de kendi filosunu oluşturmalı ve farklı tipte uçak ile helikopterlere yer vermeli:
"Büyük uçaklar su attığı zaman geniş bir alanı söndürebiliyor veya soğutabiliyor. Ufak uçaklar, daha küçük kapasiteyle, daha seri çalışabiliyor.
"Yani düz bir alanda bir yangın varsa büyük uçak, dar vadi gibi zor alanlar varsa daha ufak uçak veya helikopterler gerekiyor. Ülkemizde düz alanlar da var, dağlık alanlar da çok."
Özbek, orman yangınlarının artması nedeniyle hava araçlarına dünya çapında talebin arttığını söylüyor.
Teslimat süreleri ve pilotların eğitimi göz önüne alınarak uzun vadeli plan yapılması gerektiğini kaydediyor.
Teknolojik ilerlemeleri takip ve araştırma-geliştirme çalışmaları dikkati çektiği diğer gereklilikler.
Özbek, "Bana en çok sorulan sorulardan bir tanesi İHA'lar neden yangın söndürmüyor?" diyor ve ekliyor:
"Hâlâ manuel olarak anlık kontrol etmeniz gereken şeyler olabiliyor veya beş ton suyu kaldıracak motor gücüne sahip bir İHA'nın fiyatı, kocaman bir yangın söndürme uçağının fiyatını geçmeye başlıyor. Bugün hayal ama belki teknoloji gelişecek, bunu yapacaksınız."
Uzmanlara göre kara personeli neden yetersiz?
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nden Doç. Dr. Cihan Erdönmez BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'deki bütün ormanların devlet işletmeleri tarafından yönetilmesinin ve 1839'a dayanan kurumsal ormancılık birikiminin yangınlarla mücadele olumlu rol oynadığını söylüyor.
Erdönmez, "Bu nedenle de benzer koşullara sahip Akdeniz ülkelerine göre daha başarılıyız" diyor.
Fakat Orman Mühendisleri Odası'na göre, kara personeli yetersiz ve yangınlarla mücadelede zorluk bu nedenle yaşanıyor.
Orman Mühendisleri Odası yaptığı yazılı açıklamada, hava filosunun yangının şiddetini azalttığına, ancak söndürme işlemini kara ekiplerinin gerçekleştirdiğine dikkati çekiyor:
"Dünyanın en güçlü hava filosuna sahip olsanız dahi yangın tepe yangınına dönüşüp kor ateş haline geldikten sonra üzerine ne kadar su dökerseniz dökün söndürülmesi çok zordur, hatta imkansızdır.
"Böyle durumlarda karşı ateş yöntemi uygulanır. Yangının ulaşabileceği alanlar tespit edilir, bu bölgelerde ön kesme ve tıraşlamalar yapılır ve yangın, yangınla durdurulur."
İzmir'in Seferihisar ilçesinde su tankerinden yanan ağaçları söndürmeye çalışa bir kişi (1 Temmuz 2025)
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan orman mühendisi Vehbi Tutmaz'a göre de hava araçlarının başarılı olması yer ekiplerinin başarısına bağlı.
Otuz beş yıl Orman Genel Müdürlüğü'nde çalışan Tutmaz, "Büyük orman yangınlarında her altı saatte Hiroşima'ya atılan atom bombasının çıkardığı enerjiye denk bir enerji açığa çıkıyor. Bu enerjiyle, hava araçlarının [tek başlarına] yangına müdahale edip söndürmesi mümkün değil" diyor.
Doç. Dr. Cihan Erdönmez, "Orman Genel Müdürlüğü'nün norm kadrosunun yarı sayıda personelle çalıştığını" söylüyor.
Bir arazözün en az beş kişiyle yangına gitmesi gerektiğini söyleyen Tutmaz da "Her birinin ayrı bir kullanım yeri vardır. Biri pompayla uğraşır, biri hortum çekmeye çalışır, birisi arabayı kullanır. Fakat şu anda iki-üç kişiyle yangına müdahale etmeye çalışıyorlar" diyor.
Uzmanlar orman işçilerinin gerekli eğitimleri alamadıklarını ve sezonluk çalıştıklarını belirterek bunun zafiyet yarattığını savunuyor.
Orman Mühendisleri Odası ayrıca, yangın sezonu ve yangın bölgelerinde vardiyalı çalışma sistemine geçilmesini öneriyor.
Tolga Özbek bunlara ek olarak orman yangınlarına denizden müdahale edecek sistemlere ihtiyaç duyulduğunu düşünüyor.
Ona göre en önemlisi yangınlar çoğunlukla insan kaynaklı olduğu için vatandaşların bilinçlendirilmesi.
"Okulda küçüklükten itibaren çevre bilincini vermemiz, ormanı sevdirmemiz gerekiyor" diyor.
Yapay zeka ve 25 bin personel
Orman yangınlarına müdahalede koordinasyon, Ankara'da bulunan yangın yönetim merkezinden ve bölge müdürlüklerinden yapılıyor.
Orman Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, yangınların tespitinde 776 gözetleme kulesi kullanılıyor.
Bu kulelerin 184'ü yapay zeka donanımlı. Ormanlar kameralarla izleniyor.
Tolga Özbek, İHA'ların kullanım yöntemini ise şöyle anlatıyor:
"İHA'lar 20-30 saat havada kalabiliyor. Geniş alanları tarıyor. Herhangi bir yerde ısı farkı olduğunda ikaz veriyor. Hemen o koordinata kamerayla bakılıyor. Isının neden arttığı değerlendirilip, havadan keşif gerçekleştiriliyor."
İzmir'in Buca ilçesindeki yangına müdahale eden Orman Genel Müdürlüğü çalışanları (4 Temmuz 2025)
Bunlara ek olarak 1786 arazöz ve su ikmal aracı, 2742 adet ilk müdahale aracı, 831 adet iş makinesi kullanılıyor.
Yangına taşınacak suyu sağlamak için 4 bin 796 havuz bulunuyor.
Yirmi beş bin personel de yangınlara karşı mücadele ediyor.
Resmi rakamlara göre, Türkiye genelinde 130 binden fazla da gönüllü bulunuyor.
Köylülere, çobanlara, öğrencilere, kamu görevlilerine ve askeri personele yönelik farkındalık eğitimleri düzenliyor.
Genel Müdürlük, ormana sık bakım yaparak müdahaleyi zorlaştıracak yanıcıları temizlediklerini de kaydediyor.